Merhaba. Ben Sümeyye Bulut
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Psikoloji Lisans mezunuyum.
1992 doğumluyum.
Çocukluğumda insanları gözlemlemek, dinlemek, anlamaya çalışmak bana keyif veriyordu. Arkadaşlarım hayatları ile ilgili gelişmeleri bana anlatmak isterler ve yaklaşımımın, bakış açımın onlara iyi geldiğini söylerlerdi. Hiç tanımadığım insanlarla dahi hemen iletişime geçerdim ve kısa zamanda bana karşı rahat bir şekilde kendilerini açmaya başlarlardı. Bu ve daha birçok sebep ile ortaokulda psikolog olmak istedim.
Üniversite zamanı geldi ve yıllardır istediğim bölümü kazanmıştım. Oldukça heyecanla üniversite süreci başladı. Kesinlikle harika bir 4 yıl geçirdik. İnsan psikolojisini etkileyen bütün etkenleri çok yönlü bir şekilde öğrendik.
Bunların yanında 4 sene boyunca her yıl biterken şu hisse kapıldım: ‘Sanırım insanların sorunlarına karşı yapmamız gerekenleri bir sonraki sene öğreneceğiz!’
Evet teorik bütün bilgilere sahiptik. Danışan neden bu sorunu yaşıyor, ailesinin etkisi, fizyolojinin etkisi vs.
Terapotik beceriler edindik. Danışana nasıl yaklaşılır, onları yönlendirmeden istediğimiz hedefe nasıl götürebiliriz, süreç nasıl yönetilir?
Bütün bunlar kesinlikle olması gereken şeyler olmakla birlikte bir şey eksik geliyordu. Yaşanan soruna karşı ne yapacağız?
Bütün öğrendiklerimiz danışanın soruna bakış açısını genişletmek, soruna göre davranmak, soruna uyum sağlamak ve soruna davranışsal olarak çözüm bulmaya çalışmak üzerindeydi.
Bana göre bir insanın hayatına dokunmak bu kadar zor olmamalıydı!
Mezun oldum ve cevabı hala bilmiyordum, aramaya devam ettim.
Aynı zamanda kendi hayatımda sorunlar yaşıyordum. Sanki her şey benim dışımda gelişiyordu. İnsanlar bana haksızlık yapıyor, ikinci plana atılıyorum, kendimi değersiz hissediyorum, alınıyorum, üzülüyorum… Rahatsız olduğum şeyler vardı ama ben bunu ifade etmekte dahi zorlanıyordum, çoğu zaman söyleyemiyordum bile.
Oysa bütün teorik bilgilere sahibim, davranışsal olarak kendimi zorladığımda birinde başarabilsem diğerinde aynı şeyleri yaşıyordum.
Başka bir şey olmalıydı! Yaşadığım sorunların beni tatmin eden, doğrudan benimle ilgili bir sebebi olmalıydı. Yoksa neden durup dururken bunları yaşayayım ki?
Bir dönem yaşadığım sorunlarla baş edemedim ve ‘bilen’ bir insan olarak destek almaya karar verdim. Bir klinik psikologdan randevu aldım ve uzun bir süre destek aldım. Seanslardan birinde ben sorunumu anlatıyordum: ‘Hiçbir şey yapmak istemiyorum. Yapmam gereken ev işlerini yapmıyorum. Bir oda çamaşır yığılı. Oğlum çok küçük ve sürekli benimle.
Hiçbir şeye yetişemiyorum!’
Klinik psikolog bana: ‘Oğlunuzu kenara koysanız da siz de çamaşırları katlasanız nasıl olur?’ dedi.
Ben bunu düşünemiyor muydum? Ya da denememiş olabilir miydim?
Bunun gibi süreçte yaşanan birçok şeyi sorguladım.
Kesinlikle kendisine saygı duyuyorum. Burada eleştirdiğim davranışçı olarak soruna bakış açısıdır. Sorun gerçekten bu muydu?
Bunların yanında aldığım destek ile her hafta bakış açım değişiyor, çok yönlü bakabiliyordum. Ama aradan biraz zaman geçiyor ben aynı sorunu yaşamaya devam ediyordum.
Ve nasıl oluyorsa etrafımdaki herkes ve onların yaklaşımı aynıydı. Şartlarım, imkanlarım aynıydı ama ben bakış açımı değiştirerek sorunu sorun olarak görmemeye çalışıyordum. Sanki ikna ediliyordum da hayatıma geri döndüğümde hiçbir şey değişmiyordu. Sonra yine aynı sorunu yaşıyordum.
Sonuç olarak hayat yolculuğunda yaşadığım sorunlara çözüm ararken tatmin olamadım.
Yine aynı sonuca vardım:
Bir insanın hayatına dokunmak bu kadar zor olmamalıydı!
Bir insanın kendi hayatını değiştirmesi de bu kadar zor olmamalıydı!
Sorunun farkındayım! Sebebinin farkındayım! Çözümü de biliyorum!
Ama neden uygulayamıyorum?
Neden soruna göre davranmam gerekiyor?
Neden bu sorunu yaşıyorum?
Sorun ortadan kaldırılamaz mı?
Aradığım cevabı buldum!
Size sorunlarınıza karşı yepyeni bir bakış açısı sunuyorum ve sorunlardan özgürleşmenizi sağlıyorum!
Seans desteğim ile sorunlarınızdan kısa zamanda kalıcı bir şekilde kurtulabilirsiniz.
Sümeyye Bulut ile Çözümsüz Değil!